İç Konuşmaya Dair

Yazar:

Kategori:

Büyüme sürecimizde her birimiz “ağlama”, “bu kadar zayıf olma”, “güçlü olmalısın”, “böyle şeyler moralini bozmamalı” gibi cümleler duymuşuzdur. Duruma göre bu cümlelerin arkasındaki niyet iyi gibi olabilir, ancak bu tür ifadelerin etkisi için pek de aynısı söylenemez. Zira duygular kendiliğimizle bütünleşiktir. Kendiliğinden ve çoğunlukla da kaçınılmazdırlar. Biri hissettiklerini dışavurduğunda onun duygularını engellemek ya da görmezden gelmek nihayetinde o kişinin o duygusunu bastırmayı ve saklamayı güvende hissedebilmek için bir şart olarak öğrenmesi ile sonuçlanır.

Bastırılan herhangi bir duygu da uzun vadede yok olmaz, bilinçdışında kendine yer eder, istenmeyen davranış ya da dışavurumlarla kendine çıkacak bir alan kollar. Bu anlık ya da dönemlik yüzeye çıkışlar “strestendir” diyip geçtiğimiz bir baş ağrısı, öfke patlamaları, sebepsiz ağlamalar ya da tekrarlayan düşünceler olarak kendini gösterir. Zira bize “ağlama”, “bağırmana gerek yok”, “büyütüyorsun” gibi şeyler söyleyen sesleri içselleştirimişizdir ve bilinçdışımız onların ifade edilebileceği bir alan olmadığını varsayar. Saklandığımızı ve güvende olduğumuzu zannederken, apaçık ortadayızdır. Görüldüğümüzü hissedene yani sobelenene kadar, bu böyle sürecektir.


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir