Duygular Üzerine Düşünceler: Duyguları Kontrol Etmek

Yazar:

Kategori:

Yoğun ve güçlü duygulara kapıldığımızda, kendi deneyimlerimize dair makul bir şekilde düşünme kapasitemizi kaybetmemiz mümkün olabiliyor. Özellikle de yaşamın her farklı dönemi esasında, o dönemlere has çok çeşitli karmaşık duyguları deneyimlemeyi içerdiği için; duyguları düzenleyememenin bunun çeşitli sonuçları olabilir. Buradaki zorluk, duygularımızı “yönetmenin” ya da “düzenlemenin” daha ileri düzeyde karmaşık yolları olarak görülebilecek esasları oluşturabilmemiz için duygusal düzenleme kapasitelerimizi yeterince geliştirmektir. Örneğin toplum, çocuklardan genç yaşta kendi duygularıyla yetkin bir şekilde başa çıkmayı ve çoğu durumda “uygun davranmayı” öğrenmelerini bekler. Diğer durumlarda yetişkin olan kişilerin mantıksal olarak bazı şeyleri daha iyi çekip çevirebilmeleri “gerekli” olarak görüldüğünden, kendilerini toparlayabilmeleri, duygusal anlamda da “derli toplu” olmaları beklenir. Bu, hem toplumun hem de yetişkin bireyin kendinden beklentisi olabilir. Ancak gerçekte bunu anbean sürdürmenin zorlu olduğunu biliyoruz, ancak bunların geçerli beklentiler olduğuna dair anlayışımızı taşımaya devam edebiliriz. Aslında hepimiz duygularımızın ve isteklerimizin insafına kalmışız ama yine de onları sürekli kontrol etmeye çalışıyoruz. Neden duygularımızın her birinin varoluşumuzun normal bir parçası olduğunu ve duyguların günlük deneyimlerimizi değerlendirmeyi ve anlamlandırmayı öğrenebileceğimiz bir yol olduğunu düşünmüyoruz?

Kontrol İhtiyacı: Kontrol İhtiyacı Nedir? Kontrol İhtiyacı Neden Doğar?

Daha önce de belirttiğim gibi, bazı şeyleri kontrol etmeye çalışmaktan kendimizi alıkoyamayız. Mali durumumuz, programlarımız ve ilişkilerimiz sadece bazı örneklerdir; hatta bazen bundan hoşlanırız! Bazıları için kuşbakışı bakmak veya topun ağzında olmak, hoşnut olmasalar da sürdürdükleri bir örüntüye dönüşebilir. Birçok insanın kendini güvende hissetmesine yardımcı olur: Hayatlarındaki şeylerin elinizin altında olması ve dağınık olmaması. Ancak bu bakış açısı, bazı şeyler üzerindeki kontrolümüzü kaybettiğimizi algılamaya başladığımız zaman, kendimizi güvensiz ve korkulu hissetmemize neden olabilir. Bu, kendi duygu deneyimlerimize ve durumdan bağımsız olarak kendimizi ve duygularımızı ne ölçüde kabul edebildiğimize göre farklı şekillerde deneyimlenebilir. Şayet kontrolü kaybettiğimizi hissetmeye başladığımızda, bunun olağanlığını kabul edemediğimiz ölçüde ya da tolerans gösteremediğimiz ölçüde duygularımızı düzenlemekte zorlanabiliriz.

Duyguları Yoğun Yaşamaktan Korkmak: Çok Hissetmek Bir Sorun Mudur?

Kendi duygularımızı düzenleme yeteneğinin, hem kişinin toplum içindeki işlevselliğinin organizasyonu hem de ihtiyaçların çevreden gelen taleplerle koordine edilmesi açısından önemli olduğunu biliyoruz. Ayrıca yaşamın ilk yıllarının duyguları düzenleme becerilerinin gelişimi açısından kritik dönemler olduğu da literatürde, bilhassa psikodinamik ve psikanalitik kuramcılar tarafından gösterilmiştir. Yapılan araştırmalar, çocukların gelişen duygu düzenleme kavramlarını ve kapasitelerini araştırmış ve pedagojik anlamda; hem çocukların duygularını kontrol edebilecekleri hem de belli ölçüde (gelişimsel dönemine uygun) etmeleri gerektiği konusunda ortaya çıkan anlayışa odaklanılmıştır. Bu gelişimsel değişim sürecinin ergenlik ve yetişkinlik dönemerinde de, kişilerarası ilişkiler ve içsel duygusal işlevsellik ile ilgili yetenekleri etkilediği görülmektedir.

Eğer ergenlik döneminde ve genç yetişkinlik yıllarında duygusal düzenleme konusunda bir dereceye kadar işlevselliğe ulaşılamamışsa, bireyi yaşamının arta kalanında eksik kılacak çok sayıda zorlukla karşılaşılabileceği söylenebilir: Duygu düzenleme becerilerinde yetersiz hissetmek, ilişki kurma ve sürdürme becerileri, kendilik algısı. Bunlarla karşılaşıldığında kişi kendisine “neden bu kadar yoğun hissediyorum?”, “neden böyle hissediyorum?”, “bu kadar çok hissetmek normal mi?” gibi sorular sorabilir. Bu sorular cevap arandıkça kişiyi, o duyguları ayrıca kontrol etme ihtiyacı, duyguları kabullenmemek gibi sonuçlara götürdüğünde, duyguları düzenlemek de aslında kontrol etmeye çalıştıķça zorlaşır. Dolayısıyla, yok saymak ve/veya tamamen kontrol etmek yerine; duygularımıza değer vermemiz ve onları güvenli, uyarlanabilir yollarla anlamanın ve ifade etmenin yollarını aramamız her birimiz için önemlidir.


Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir